06Tem

Kalp hastalarına önemli uyarı

Sıcak havalarda kalp krizi geçirenlerin sayısında artış olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Alioğlu, kalp ve damar hastalarına önemli uyarılarda bulundu. Dr. Alioğlu, “Sıcak havalarda uzun süre dış ortamda bulunup aniden soğuk havuz veya denize atlama sonucunda ölümcül ritim bozuklukları tetiklenebilir. Bu nedenle kalp sağlığı açısından suya birden atlamak yerine alıştıra alıştıra suya girmek gerekir” dedi.

Sıcak havalarda kalp krizi geçirenlerin sayısında artış olduğuna dikkat çeken Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Alioğlu, kalp ve damar hastalarına önemli uyarılarda bulundu. Dr. Alioğlu, “Sıcak havalarda uzun süre dış ortamda bulunup aniden soğuk havuz veya denize atlama sonucunda ölümcül ritim bozuklukları tetiklenebilir. Bu nedenle kalp sağlığı açısından suya birden atlamak yerine alıştıra alıştıra suya girmek gerekir” dedi.
Sıcak ve nemli havanın özellikle kalp hastalığı olanlar için daha tehlikeli olabileceğini ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Alioğlu, kalp hastalarının yaz aylarında dikkat etmesi gereken hususlar hakkında bilgi verdi. Vücudun ısı düzenleme sistemlerinden en önemlisinin cildin kan dolaşımı olduğunu, sıcak ve nemli havaların bu sistemin çalışmasını zorladığını anlatan Dr. Alioğlu, “Terlemeyle vücudu serinletmek için cilde pompalanan kan akımında artış olur, bu da kalbe fazladan yük bindirmektedir. Sağlıklı bireylerde kalp bu yük artışını sorunsuz karşılayabilirken, kalp ve damar hastalığı olanlarda ciddi sağlık sorunlara neden olabilir. Bu nedenle sıcak ve nemli günlerde kalp krizi geçiren veya kalpdamar hastalığı nedeni ile yaşamını yitirenlerin sayısı artış görülmektedir. Kalp yetmezliği olan hastalarda sıcak havalarda cilde olan kan akışının artması ve sıvı kaybı, baş dönmesi ve bayılmaya neden olacak kadar kan basıncını düşürebilir. Bu durum, yeterli sıvı alınmadığı takdirde böbrek fonksiyonlarında bozulmaya yol açabilir” dedi.İlaç kullanımına dikkat
Kalp ve damar hastalarının kullandığı ilaçların yaz başlangıcında uzman hekim tarafından gözden geçirilip yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen. Dr. Alioğlu, “Kalpdamar hastalığı olanlar genellikle birden fazla ilaç kullanmaktadırlar ve bu ilaçlar ısı düzenlemene mekanizmasını etkileyebilir. İlaçlar, ısı düzenlemesine müdahale eder. Beta blokerler kalp atışını yavaşlatır, etkili ısı değişimi için kan dolaşım hızını düşürür. Diüretikler (idrar söktürücüler) idrar çıkışını tetikleyerek su kaybını daha da artırır. Bazı antidepresanlar (depresyon ilaçları) ve antihistaminikler (alerji ilaçları) terlemeyi etkileyebilir. Bu nedenle, yaz sezonu başında sürekli kullanılmakta olan ilaçların dozlarının ayarlanması ve gelişebilecek olası yan etkilere karşı bilgilendirme önem taşımaktadır” diye konuştu.Sıcak havada kalp sağlığını korumak için öneriler
Kalp hastalarının sağlıklı bir yaz geçirmeleri amacıyla önerilerde bulunan Dr. Alioğlu, şu bilgileri verdi:
“Özellikle güneş ışınlarını dik geldiği 11.0015.00 arasındaki saatler arasında mümkün olduğunca dışarıda bulunulmamalıdır. Sıcak havalarda açık renkli, rahat ve bol, ter emici özellikte giysiler tercih edilmelidir. Yaz aylarında günlük sıvı ihtiyacı 23 litreye çıkmaktadır. Yazın günde 22.5 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir. Ağır ve yağlı yemekler tüketmek yerine az ve sık aralıklarla, hafif, lif içeriği yüksek yiyecekler tercih edilmelidir. Su içeriği yüksek sebze ve meyve tüketilmelidir. Alkollü ya da kafeinli içecekler tüketilmemelidir. Alkol, sıcağın olumsuz etkilerinin hissedilmesini engelleyebilir, kafeinli içecekler daha fazla sıvı kaybetmenize neden olabilir. Sıcak havalarda ağır egzersizler yapılmamalıdır. Hafif ve orta düzeyde egzersizler akşam saatlerinde yapılabilir. Spor esnasında su tüketilmesi de çok önemlidir. Sıcak havalarda uzun süre dış ortamda bulunup sonra aniden soğuk suya atlama (havuz, deniz vs.) sonucunda ölümcül ritim bozuklukları tetiklenebilir. Bu nedenle suya birden atlamak yerine alıştıra alıştıra suya girmek gerekir. Su kaybının kanın daha çabuk pıhtılaşmasına neden olacağı da unutulmamalıdır. Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar daha dikkatli olmalıdırlar. Baş ağrısı, soğuk terleme, aşırı yorgunluk, çarpıntı, sık soluk alma ihtiyacı, baş dönmesi, kendini kaybetme, bulantı, kusma gibi belirtilerle karşılaşıldığında mutlaka en yakın sağlık merkezine ulaşılmalıdır. Hekime danışarak kalp ilaçlarınızın yaz mevsimine göre düzenlenmesi yerinde olacaktır.”
06Tem

Doç. Dr. Emin Alioğlu’ndan, Omega 3 ile ilgili tartışma oluşturacak çıkış

Önemli bir tartışma konusu açan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Alioğlu, Omega3 takviyesi ile yapılan bilimsel çalışmaların, bu takviyenin ölümcül ya da ölümcül olmayan koroner kalp hastalığı riskini azaltmadığını ortaya koyduğunu belirtti.

Önemli bir tartışma konusu açan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Alioğlu, Omega3 takviyesi ile yapılan bilimsel çalışmaların, bu takviyenin ölümcül ya da ölümcül olmayan koroner kalp hastalığı riskini azaltmadığını ortaya koyduğunu belirtti.
Omega3 yağ asitleri ALA (alfalinolenik asit), DHA (dokosaheksaenoik asit) ve EPA (eikosapentaenoik asit)’nın vücutta üretilmeyen ve sağlığımız için önemli olan besinsel öğleleri olduğunu ifade eden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emin Alioğlu, önemli bir konuyu gündeme getirdi. Alioğlu, “Omega3 yağ asitlerinden zengin besinler; yağlı balıklar (lüfer, istavrit, hamsi), yeşil yapraklı sebzeler (semizotu), yağlı tohumlar (özellikle keten tohumu) ve kuru yemişlerdir (ceviz). Doksanlı yıllarda yayınlanan çalışmalarda Omega3 takviyesinin kalp sağlığı üzerine olumlu etkilerini olduğu gösterilmiştir. Öte yandan, bu yağ asitlerinin hafızayı güçlendirici etkisinin de olduğunu ileri süren çalışmalar neticesinde bu ürünlerin popülaritesi giderek artmıştır. Omega3 takviyesi 2012’de ABD’de yetişkinler tarafından kullanılan en popüler ürün olmuştur. Bununla birlikte sonraki yıllarda yapılan çalışmalar, Omega3 yağ asitlerinin takviyesinin faydalı olmadığına yönelik sonuçlara ulaşmış ve Omega3 takviyesinin faydalı olup olmadığı tartışmalarına neden olmuşlardır. En son 2018 yılında Omega3 takviyesi ile yapılan çalışmaların analizinde (77 bin 917 toplam katılımcı, tümü yüksek kalp hastalığı riski altında), Omega3 takviyesinin ölümcül ya da ölümcül olmayan koroner kalp hastalığı riskini azalttığı gösterilmemiştir” dedi.
Yeni sonuçlar ile eski olanlar arasındaki farkın sebeplerine de değinen Dr. Alioğlu, şunları söyledi: “İnsanları daha fazla deniz ürünleri yemeye iten halk sağlığı mesajları, Omega3’lerin gıdalardan daha fazla tüketilmesine neden olmuş olabilir. Deniz ürünleri yiyenlerin tükettiği miktarların ötesinde ek Omega3’lerin de ekstra faydası olmayabilir. Daha fazla insan, yüksek kolesterolü tedavi etmek için statin ilaçları gibi kalp krizi riskini azaltan ilaçlar alıyor. Omega3’ler modern ilaç tedavisinin ötesinde ekstra faydalar sağlamayabilir.”
“Kimler Omega 3 takviyesi kullanmalı?” sorusuna da yanıt veren Dr. Alioğlu, “Özellikle ilaç tedavisine rağmen trigliserit değerleri normalin üstünde olan kişilere omega3 takviyesi önerilmektedir. Doktor tarafından reçete edilen bu takviyenin önerildiği dozda kullanılması faydalıdır” diye konuştu.

05Tem

Kalp Damar Hastalıkları ile İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar

Kalp krizi yaşlılarda görülür. YANLIŞ

Ülkemizde Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında kalp krizi 10 yaş erken görülmektedir. Eskiden 30’lu yaş grubunda bu kadar çok sık kalp krizine rastlanmıyordu. Son zamanlarda bu yaşlardaki insanlarda kalp krizi ve kalp hastalıkları görülme oranı yükseldi. Erken yaşta kalp krizini başlıca sebepleri: sigara içme alışkanlığının erken yaşta başlaması, kötü belenme, uzun mesai saatleri, düzenli doktor kontrolleri alışkanlığının olmaması, spor alışkanlığının daha genel olarak topluma yayılmamış olması ve ağır yaşam koşulları. Gençlerde kollateral damarlar gelişmediğinden (damarlar arası bağlantılar) kalp krizine bağlı hasar daha büyük olabiliyor.

“Kalp damarlarımda darlık olsa bir belirti verirdi” YANLIŞ

Araştırmalar, kalp krizi geçiren hastaların çoğunda daha önceden herhangi bir belirti olmadığını gösteriyor. Özellikle kadınlarda kalp krizi esnasında göğüs ağrısından daha sık mide ağrısı, nefes darlığı şikayetleri oluyor. Hastalık ortaya çıkmadan, herhangi bir belirti vermeden yapılan düzenli kardiyolojik check-up ile bu hastalığa zemin hazırlayan risk faktörleri belirlenebiliyor veya hastalık erken dönemde teşhis edilebiliyor.

Kalp damar hastalığı erkeklerde daha sık görülür. YANLIŞ

Genç yaşlarda kalp krizi erkeklerde daha sık iken, 65 yaşından sonra kadınlarda kalp krizi geçirme risk hızla artmakta ve erkeklerle eşitleniyor. Kadınlarda artan sigara kullanımı, şişmanlık ve diyabet başta olmak üzere risk faktörleri yeterince kontrol altına alınamadığı için kadınlarda kalp hastalıkları sıklığı düşme değil artış eğilimi gösteriyor. Ayrıca kalp krizleri kadınlarda erkeklere göre daha ölümcül seyrediyor.

Kalp krizi geçirenler egzersiz yapmamalıdır. YANLIŞ

Kalp krizinden belli bir zaman sonra (ortalama 1 ay) doktorun önerisi doğrultusunda egzersizlere başlanmalıdır. Düzenli fiziksel aktivite ve yaşam tarzınızda yapacağınız sağlıklı değişiklikler, kalp krizi sonrası yaşam süresini uzatıyor. Düzenli yapılan egzersizler kalbi kuvvetlendirir, iyi kolesterolü yükseltir, tansiyonu düşürür, kanın aşırı pıhtılaşmasını önler.